Herkes Kazansın All Win-Win All Yaklaşımı

Herkes Kazansın (All Win / Win All) Yaklaşımı

Klasik Kazan-Kazan içerikli ilişkilerin bir noktada yetersiz kaldığını gördüm. O zamandan beri Herkes Kazansın zihniyetini koçluk, mentorluk ve projeler sırasında etrafımda paylaşmaya çalışıyordum. Sonunda bugün bu yazı ile içeriği genel anlamda ve resmi olarak paylaşma fırsatını buldum.

Karşılıklı ilişkiler bireyler arası, kurumlar arası veya birey ve kurum arasında olabilir. Hangisi olursa olsun arada hemen her zaman tarafları ilgilendiren bir çıkar ilişkisi vardır. Bu durum ilişkinin yapısını çıkarcı yapmaz. Ama ortada açık veya gizli olarak var olan çıkar kavramı da göz ardı edilemez.

Karşılıklı gerçekleştirilen ilişkilerde genel olarak tarafların bir şeyler kazanması veya bir şeyler kaybetmesi söz konusudur. İlişkide kazanma ve kaybetme ilişkisi göz önüne alındığında beş farklı yaklaşım vardır. Buna karşılık, bu beş yaklaşımın ikisi yaygın bilinmekte ve kullanılmakta, ikisi göz ardı edilmektedir. Bir tanesi ise neredeyse hiç kimse tarafından dikkate alınmamaktadır.

Bu yazıyı yazmamın temel amacı beşinci yaklaşım olan Herkes Kazansın (All Win – Win All) yaklaşımıdır. Ama diğer yaklaşımlara da içerikte değineceğim.

Yaygın Yaklaşımlar:

Aşağıdaki iki yaklaşım günümüzde yaygın olarak bilinmekte ve görülmektedir.

Kazan – Kazan (Win – Win):

Bu tip yaklaşımı içeren ilişkiler göreceli yakın zamanlarda ortaya çıkmış olup, ilişki içerisindeki tarafların her ikisinin de bu ilişkiden kazanım elde etmesi üzerine kuruludur. Sonucunda her iki taraf da kazanım elde ettiği için ilişkiden hoşnut kalır ve devam ettirmeyi tercih eder. Güncel tercihler bu yönde olmasına rağmen sonuçlar her zaman beklendiği gibi olamamaktadır.

“Her ikimiz de kazanalım!” ifadesi bu yaklaşım için en ideal açıklamadır.

Hiçbir şey yapamasanız bile en azında bu seviyenin altında hareket etmeyin derim.

Kazan - Kazan

Kazan – Kaybet (Win – Lose):

Bu tip yaklaşımı içeren ilişkiler eski zamanlarda yaygın olup taraflardan biri o ilişkiden dolayı belirli bir kazanım elde ederken ilişkinin diğer tarafında yer alan kişi veya kurum kayba uğramaktadır. Bu nedenle, içinde bir mutsuzluk içeren ve en az bir tarafın ilişkiden rahatsız olup uzaklaşmasına neden olacak bir yapıdır. Günümüzde bu tip yaklaşım içeren ilişkilere sıcak bakılmamaktadır.

“Sen kaybetsen de umurumda değil, yeter ki ben kazanayım!” ifadesi buradaki tek taraflı yaklaşımı açıklayabilecek güzel bir tanımdır.

Yaygın Olmayan Yaklaşımlar:

Aşağıdaki iki yaklaşım neredeyse hemen her zaman bilinmektedir. Bununla birlikte sonuçları kimseye çıkar sağlamadığı için pek tercih edilmez. Bu nedenle de yaygın bir yaklaşım değillerdir.

Kaybet – Kaybet (Lose – Lose):

Bu tip ilişkiler taraflardan birinin o ilişkiden çıkar sağlayamayacağını hatta kayba uğrayacağını anladığı anda diğer tarafın da benzer şekilde kayba uğraması için çabaladığı negatif bir yaklaşımdır.

“Ben kazanmıyorsam sen de kazanma!” şeklinde ifade edilebilecek bir tarzdır.

Herkes Kaybetsin (All Lose / Lose All):

Bu tip ilişkiler taraflardan birinin o ilişkiden çıkar sağlayamayacağını hatta kayba uğrayacağını anladığı anda başka hiç kimsenin kazanç sağlayamaması için çabaladığı negatif bir yaklaşımdır. “Kimse kazanamasın” şeklinde de ifade edilebilir.

“Ben kazanmıyorsam kimse kazanamaz!” şeklinde ifade edilebilecek bir tarzdır.

İdeal Yaklaşım:

Neredeyse hiç kimse tarafından kullanılmayan ve pek dikkate alınmayan bu yaklaşım yazımın temel konusudur. Hem pozitif yapısı hem ilişkileri bütünsel olarak ele alması nedeniyle olabilecek en ideal yaklaşım denebilir.

Herkes Kazansın (All Win / Win All):

Teoride iki taraflı bir ilişki olduğu varsayılsa bile, hem konuya doğrudan dâhil olmayan üçüncü tarafları hem de doğayı/çevreyi ilişkinin sonuçlarının bir parçası olarak görüp ele alan daha geniş bakış açısına sahip yaklaşımdır. İlişki içerisindeki kişi ve kurumların her ikisinin de kazanım elde etmesi, bunun yanında potansiyel paydaşlarla doğanın ve çevrenin de olumsuz etkilenmeyip, mümkünse olumlu kazanımlar elde edebileceği bir yaklaşımdır.

“Hepimiz kazanalım!”, “Herkes kazansın!”, “Çevreci sonuçlar içersin!”, “Başkalarına da katkı sağlasın!”  ve benzeri daha çoğulcu ve pozitif ifadelerin hepsi bu yaklaşım için doğrudur.

Kişisel Tercihim: Herkes Kazansın

Uzun zamandır en kötü olasılıkta Kazan-Kazan ilişkisinin altına inmeden çevremdeki hemen herkese “Herkes Kazansın (All Win / Win All)” kültürünü vermeye ve bu ifadeyi yaygınlaştırmaya çalışıyorum. Bu kavram biraz “insanların birbirlerine bağlılık ve ilişkilerine odaklanan etik ve hümanist bir felsefe” olan Ubuntu kavramıyla da benzeşiyor.

Günümüzde artık sadece kendinin düşünen kişiler aldığı tepkilerle giderek yok olup gidiyor. Sadece karşılıklı kazanmayı düşünenler ise göreceli dar bakış nedeniyle gelişim süreçlerinde tıkanıklıklar yaşayabiliyor.

Ne zaman ki hem kişiler hem de kurumlar karşılıklı sade çıkarlar sürecinden bütünsel bir yaklaşıma dönerlerse o zaman hep birlikte gelişimin mümkün olduğu görülecek ve yine hep birlikte karanlıktan aydınlığa doğru önemli adımlar atılabilecektir.

Sadece sen ve ben kazanmakla kalmayalım. O da, öteki de kazansın ama bu arada doğaya ve çevreye zarar gelmesin. Hem hep birlikte kazanalım hem de çevremizi ve doğayı koruyup kollayalım.

Eğer sen de hep birlikte kazanma fikrine inanıyorsan bunu paylaş ve yaygınlaşsın. Bakarsın bir gün muhteşem bir dünyaya gözlerimizi açarız.

Kimsenin kaybetmediği, herkesin bir şeyler kazandığı, güzel ve mutlu bir dünyada buluşabilmek dileğiyle…

Köksal Gürkan

Profesyonel Koç, Eğitmen, PMP

Translate »