Sertifikalar ve Unvanlar

Sertifikalar ve Unvanlar

Sertifikalar ve unvanlar, hayatı eğitimlerle geçen bir nesle dönüşmüş günümüz insanları için çok alışılagelmiş ve olmazsa olmaz olarak kabul edilen bir referans halini aldı.

Sertifikalar ve unvanlar bir prestij kaynağı gibi kullanılıyor. Hatta gerekli olup olmadığına, kişiye ya da kuruma bir katkısı olup olmadığına bakılmaksızın alınıyor. Bazen de onlara sahip olan kişiler daha çok talep görüyor.

Sertifika ve Unvan nedir?

Sertifika belirli bir eğitim ve deneyime sahip kişilere veya kurumlara, o eğitimi veren kişi tarafından verilen bir referans belgedir. Amacı da üçüncü taraflara ilgili kişi ya da kurumun bahsi geçen eğitimi aldığına, belirli bir sınavı başarıyla geçtiğine dair referans sunmaktır.

Sertifikaya sahip olan kişi sertifika üzerinde yazan eğitime belirtilen tarihlerde katıldığını, belki bir sınavı geçtiğini, o sertifika için ön koşulları tamamladığını resmi olarak belgelemiş olur.

Unvan ise ilgili kişinin bir sınavı tamamlaması, belirli bir deneyime sahip olması gibi durumlarda belirli kurumlarca verilen standart seviye belirleme araçlarıdır. Tıpkı sertifikada olduğu gibi resmi unvan sahibi de o unvanı veren kurumlarca değerlendirmeye tabi tutulduğunu, ön koşullarını yerine getirdiğini, belki belirli sınavları başarıyla geçtiğini, unvanın gerektirdiği deneyime sahip olduğunu ortaya koyma şansını bulur.

Sertifikalar ve Unvanlar - Sertifika

Sertifika ve Unvan sahibi olma koşulları nelerdir?

Sertifika almak unvan almaktan daha kolaydır. Çünkü farklı seviyelerde sertifikalar vardır. En basit sertifika, bir eğitime katılmakla elde edilen ve eğitmen tarafından hazırlanıp verilen sertifikadır. Tek referansı o kişinin eğitime katıldığının eğitmen tarafından onaylandığını göstermesidir.

Diğer taraftan, ulusal veya uluslararası kurumlarca verilen sertifikalar da vardır. Bunları alabilmek için o kurumun belirlediği ön şartları yerine getirmek gerekir. Bazı eğitimleri tamamlama ve belirli seviyelerde başarı elde etme koşulu vardır. Kimi zaman bu eğitimlere dair sınavlara girip geçmek zorunludur. Hatta kimileri için o alanda iş deneyimine sahip olmak gerekmektedir. Ancak hepsi tamamlanırsa sertifika verilmektedir.

Sertifika almak ücretsiz bir eğitime katılmakla olabilir. Bazen de çok yüksek paralar harcanarak ve uzun zamana dayalı bir çaba karşılığında da alınabilmektedir. O yüzden her sertifikanın anlamı birbirinden farklıdır.

Bir sertifikaya sahip olan kişi onun şartlarını yerine getirdiğini açıkça ortaya koymuş olur. Bahsi geçen sertifika ulusal veya uluslararası bir kurum tarafından veriliyorsa bu üçüncü taraflarca sorgulanmaksızın kabul edilecek bir referans olur.

Unvan almak katıldığı bir eğitimin eğitmenince hemen verilecek basit seviye sertifika referansı değildir. Genellikle uzun zamana dayalı bir deneyim, birikim sonrasında, ulusal veya uluslararası resmi bir kurum tarafından değerlendirmeye tabi tutulup, bir sınavı geçip, istenilen seviyede başarıyı gösterdikten sonra verilen bir referanstır.

Bir unvana sahip olan kişi o unvanın şartlarını yerine getirdiğini açıkça ortaya koymuş olmaktadır. Bahsi geçen unvan ulusal veya uluslararası bir kurum tarafından veriliyorsa bu üçüncü taraflarca rahatlıkla kabul görür.

Sertifikalar ve Unvanlar için Geçerlilik Süreleri

Alınan her unvan ve sertifika için genellikle bir geçerlilik süresi vardır. Özellikle o referans ulusal veya uluslararası bir kurum tarafından veriliyorsa veren kurum süre kısıtlaması koyar. Sıklıkla karşılaşılan durum sertifikanın veya unvanın sınırlı süreyle geçerli olmasıdır. Yani belirli süre sonunda sertifika veya unvan geçerliliğini yitirmektedir. Sürenin sonunda geçerliliğini sürdürebilmesi için ilgili kişinin geçerlilik için gereken gelişim şartlarını yerine getirmesi gerekmektedir.

Buna ek olarak, yine çoğu zaman sertifikanın geçerli olabilmesi veya geçerli kalabilmesi için, o sertifikaya veya unvana sahip olan kişinin, sertifikayı ya da unvanı veren kuruma üye olması, düzenli aidat ödemesi, sertifikayı elde edebilmek için başvuru veya sınav ücreti ödemesi ve sonrasında da güncelleme ücreti ödemesi gibi bazı maliyetler de söz konusudur. Üstelik bu ücretler çoğu zaman oldukça yüksektir.

Gelişim şartları yerine getirilmediğinde, üyelikler sürdürülmediğinde, aidatlar ödenmediğinde, güncelleme maliyetleri karşılanmadığında haklar düşer ve geçerlilik süreleri de sona erer.

Örnek olarak koçluk, proje yönetimi gibi konulardaki veya Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından verilen belgelerine dayalı unvanlar sınırlı sürelidir. Belirli sürelerle yenilenmeleri gerekir. Yenileme yapabilmek için gelişim gereksinimi çoğunlukla temel koşullardan biridir. Aynı şekilde üyelik ve/veya aidatlar ya da yenileme ücretleri mevcuttur.

Sertifika ve unvanlar için süre sınırlaması her zaman olmayabilir. Kimi durumlarda bir kez elde edilen sertifika veya unvan “ömür boyu geçerli” kabul edilebilmektedir. Ancak “ömür boyu” kavramı kişinin ömrü olsa da bilginin geçerlilik ömrü çok daha kısa olabilir. Eğer evrensel ve her zaman geçerli bir bilgiye yönelik sertifika veya unvan değilse genellikle o bilginin ömrü günümüzün hızla değişen ortamında bir kaç yıl veya en faz 3-5 yıl ile sınırlı olmaktadır.

En basitinden dünya çapında yaygın işletim sistemi olan Windows’un belirli (mesela Windows 98 gibi) bir sürümüne ait sertifikaya sahip olmanız bugün hiçbir şey ifade etmez, çünkü artık tarihi eser niteliğindedir. Buna karşılık “iletişim” gibi evrensel bir konudaki detaylı bir eğitime ait sertifika eğer kabul görmüş bir kurum tarafından belgelenirse her zaman geçerliliğini sürdürür.

Ömür boyu geçerli sertifika ve unvanlar sıklıkla okullar tarafından verilmektedir. Okul diplomaları, üniversitede elde edilen unvanlar, bazen de ulusal veya uluslararası kurumların sınavlarına girilerek elde edilen belge ve unvanlar sürekli geçerli olmaktadır.

Sertifikalar ve Unvanlar - Unvan

Sertifika ve unvanlarda süre olsun olmasın, asıl geçerli olan o bilginin geçerlilik süresi, ilgili kişinin o sertifika veya unvanla ilgili bilgisinin yeterli ve aktif olması, kişinin o konudaki bilgileri hatırlaması ve uygulamasıdır.

Sertifikaya veya unvana sahip kişi bilgiye yeterli seviyede hâkim değilse, bilgi geçerliliğini yitirmişse, kişi konuyu hatırlamıyorsa veya uygulayamıyorsa, sertifika ya da unvan sınırsız süreli olsa bile, üçüncü taraflar için hükmü olmaz.

Sertifika ve Unvan almak şart mıdır?

Sertifika ya da unvan sadece kişinin çalışmalarının bir kurum tarafından teyit edildiği anlamına gelir. Ancak kişinin bunu ne kadar uygulayabildiği, hayata ne kadar geçirebildiği gibi seviyeleri her zaman tam olarak ortaya koyamaz.

Sertifika ve unvanlar uzmanlıklar açısından iş dünyasında referans kabul edildiği için iş başvurularında, terfilerde, belirli görevlendirmelerde önem kazanabilmektedir. Aynı zamanda bir işi ihale ederken yeterlilik ve yetkinlik açısından, bu işi alacak kişi veya kurumun sertifikasının ya da unvanın olması tercih edilebilmektedir. Bu gözle bakınca hem sertifika hem de unvan kişilerin ve kurumların hayatlarında önemli bir rol üstlenmektedir.

Farklı bir noktadan bakıldığında ise, kimi kişilerin deneyimleri, birikimleri, bunları ortaya koyma şekilleri oldukça ileri seviyede olmasına rağmen derneklere üye olmak, kurumlara farklı nedenlerle çeşitli yüksek ücretler ödemek, düzenli aidatlar ödemek gibi yükümlülüklere girmek istemeyebiliyorlar. İsteseler bile bazı durumlarda maddi kaynak ayırmak o kişilere yük olabilir. Bu ücretleri ödeyip almış ama sonradan devam ettirememiş ya da ettirmemiş kişiler de olabilmektedir.

Eğer iki durumu karşılaştırırsak, bazen sertifikası veya unvanı olan birisi bunları istenilen seviyede hayata geçiremez. Diğer yandan beklentileri ondan daha iyi karşılayan ama sertifikasız, unvansız bir başkası vardır. Ancak ikincinin ilkine karşı önde olması doğal olarak birçok yerde kafa karışıklığı yaratmaktadır.

Maalesef piyasada sadece sertifikası ya da unvanı var diye işe kabul edilen kişiler var. Kimi kurumlar sırf bu belgeye sahip diye diğer vasıfları yetersiz kişileri önde tutabiliyor.

Sertifika ve unvan bir araç olmaktan çıkıp amaç haline gelebiliyor. Böyle olunca gereğinden fazla bir anlam yüklenmesi sonucu hayal kırıklığı yaratan durumlar ortaya çıkabiliyor.

Birey olarak eğer belirli bir yetkinliğe sahip olabilirsiniz ve maddi yükü de karşılamaya hazırsınızdır. O zaman sertifikalar ve unvanlar işinizi daha ileriye götürmek için harika araçlar haline gelecektir. Kendinizi geliştirmek ve ileriye taşımak için araç olarak kullanmak üzere size fırsat verirler. Ama bunları ana hedefiniz haline getirirseniz ve sadece bunları elde etmeye odaklanırsanız işin bir aşamada tıkanacağı da aşikârdır.

Kendi adıma belki yüzlerce sertifikam, bir sürü unvanım var. Kimi çok değerli ve anlamlı, kimiyse sadece bir kâğıt parçasından öte değil. Benim için önemli olan tek yanı,  her birini elde ederken edindiğim bilgi ve deneyim ki ben de o bilgileri sürekli canlı tutup kullanmaya çalışıyorum.

İşin Ücret Boyutu

Sertifika veya unvan sahibi olmak maalesef her zaman daha fazla ücret alacağınız anlamına gelmiyor. Aslında öyle de olması gerekir. Ama kimi piyasalar buna hazır değiller. O yüzden sertifikanın veya unvanın karşılığını hakkıyla almak her zaman mümkün olamıyor.

Kurumlar açısından bakıldığındaysa, maalesef birçok işe alım yetkilisi yetersiz bilgiyle mülâkatı gerçekleştiriyor. Talep ettiği, hatta zorunlu kıldığı sertifikanın veya unvanın gereklerini bilmiyor. Nasıl elde edildiğinden, ne kadar zamana veya kaça mal olduğundan bihaber olarak görüşme yapıyor. Böyle yaklaşınca da ücret kısmında sertifikalı/unvanlı kişilerle sertifikasız/unvansız kişileri aynı kefeye koyuyor. Sonucu malum…

Kişilere doğrudan hizmet sunan bireyler de benzer tepkilerle karşılaşabiliyor. Karşısındaki kişi sadece sertifikasına veya unvanına bakarak, çoğu zaman deneyimine, uyumuna bakmaksızın değerlendiriyor. Sırf sertifikası var diye kabul ediyor veya yok diye kabul etmiyor.

Kişiler almak istedikleri sertifika ve unvanları çok gözünde büyütmemelidir. Kurumlarsa bunların hakkını vermelidir ki hepsi gerçek değerini bulsun. Ne balon olup şişsin, ne de küçümsensin.

Sertifikalar ve Unvanlar konusunu nasıl değerlendirmek gerekir?

Öncelikle birey olarak ilgilendiğiniz konudaki sertifikayı veya unvanı almak size bir şey katacak mı diye bakmanız gerekir. Eğer size bir değer katmayacaksa boşa kürek çekmeyin. Attığınız taş ürküttüğünüz kuşa değmez.

Eğer kendinizi bir şekilde ispatladıysanız güzel bir noktadasınız demektir. Müşterileriniz sizi sertifikasız da kabul ediyorsa, sertifikanız veya unvanınız olmadan da, işiniz yürüyor demektir. Bir zorunluğunuz yoksa alıp almamak size kalmıştır.

İşi yürüyen ve zorunluluğu olmayan kişiler için sertifika biraz kendini tatmine dönebilir. Aynı zamanda alternatif ek kapılar açmak için bir araç niteliğindedir.

Bazen kendinizi ispatlamak zorunda olabilirsiniz. İşinizi yapabilmeniz için sertifika veya unvan gereklidir. Terfi veya kabul şartları açısından olmazsa olmaz bir koşuldur. O zaman zorunlu adımları atıp, maddi yükümlükleri karşılayıp, gereğini yapmanız şarttır. Kaldı ki böyle bir durumda muhtemelen size maddi geri dönüşü de kat kat fazlasıyla olacaktır.

Kurumlar açısından bakarak bir değerlendirme de yapabiliriz. İşe alacağınız kişinin “sadece sertifikasına veya unvanına bakarak” almak yeterli olmaz. Kişiyi bir bütün olarak ele almanız en doğrusudur. İşinizin şartları o sertifikaya veya unvana sahip bir kişiyi çalıştırmanızı zorunlu kılıyor olabilir. Öyle durumlar hariç, gerisi tamamen bütünsel değerlendirme ile olmalıdır.

Sertifikalar ve Unvanlar Konusunda Örnekler

Sertifika veya unvan sahibi olan ya da olmayan durumlar için çok güzel referans örnekler bulunmaktadır.

Dünya çapında bir guru olan Dr. Marshall Goldsmith için kendisinden koçluk hizmet almaya çalıştığımızı düşünelim. Böyle bir durumda “bir derneğe üye mi” veya “onlardan bir unvanı var mı” diye bakılmaz.

En sık görülen örneklerden bir tanesi doktordan randevu alma işlemidir. Hastalar hastaneye gidince hemen doçent veya profesörden randevu almaya çalışırlar. Randevu alınan doktor belki profesör olabilir. Ama belki asistanın o alandaki özel deneyimleri doçentten veya profesörden daha ileri seviyede olabilir. (Bakınız: Mucize Doktor dizisindeki Ali Vefa)

Mucize Doktor - Ali Vefa

Sertifika konusundaki referans örneklerden bir tanesi TOEFL gibi kabul görmüş dil sınavı belgesidir. Bir dönem bu sınava girip gerekli başarıyı elde etmiş olan birisinin bilgisine bakabiliriz. O kişi dili uzun süre kullanmadığı takdirde geçerliliğini yitirecektir. Hatta bilgisi hiç sınava girmemiş ortalama bir kişiden bile daha geriye gidebilir.

Bir başka nokta da daha önce sertifikası veya unvanı olan kişilerdir. Artık ücretleri ödemek istemediği, üyeliğini sürdürmediği için sertifikasının veya unvanının süresinin dolmasıdır. Örneğin, hem deneyimini hem de bilgisi olmakla birlikte kişinin sertifikasının süresi bitmiş olabilir. O kişi, yanlış bir bakış açısıyla, sertifikasız ya da unvansız olanlarla eşit gibi düşünülebilmektedir.

Sonuç

Sertifika veya unvan almak konusunda nihai karar sizindir. Kendi şartlarınızı ve zorunluluklarınızı siz biliyorsunuz. Size katkıları ve getirilerini de yine siz değerlendirebilirsiniz. Maddi manevi yükü ile getirilerini karşılıklı tartıp hangisinin ağır bastığını görüp ona göre hareket etmelisiniz.

Bir arkadaşımın yorumuyla; “Eğer müşterin seni olduğun gibi kabul edip hizmet alıyorsa, bu sertifikan olup olmamasından daha değerlidir.”

Sertifikanız ya da unvanınız değil, aklınızdaki bilgiler, sahip olduğunuz deneyim, hayata geçirebildiğiniz uygulamalar ve sunabildiğiniz hizmetin kalitesi sizi yansıtır. Zorunlu durumlar hariç gerisi müşterinizi ikna etmenize kalmıştır.

Nasreddin Hoca’nın “Ye Kürküm Ye” hikâyesindeki gibi kürke değer verenlerden değil içindekine değer verenlerden olun. Yine kürke değer verenlerle değil içindekine değer verenlerle bir arada olun.

Atalarımızın dediği gibi “eşeğe altın semer de taksan eşek eşektir”. Altın semer veya kürk peşinde olmadan, insan olarak ve insan kalarak bir şeyleri başarmak en önemlisidir.

Kendi değerimizi kendimiz ortaya koyarız. Diğer her şey birer araçtır. Araçlar amaç olduğu zaman biz biz olmaktan çıkarız.

Hem değer verilen hem de size değer katan sertifikalarınız ve unvanlarınız olsun. Ama her zaman sizi siz yapanın kendiniz olduğu da aklınızın bir köşesinde kalsın.

İnsan olarak kalıp kendi değerinizin hakkını elde etmeniz dileğiyle…

Köksal Gürkan

Profesyonel Koç, Eğitmen, PMP

Translate »