Hayatımız kendi gözümüzün önünde hızla ilerliyor. Biz kimi zaman sadece seyrediyoruz, kimi zaman bu ilerleyişi kontrol etmeye çalışıyoruz. Ancak bazen bu ilerleyişte öylesine hipnoza girmiş şekilde davranıyoruz ki etrafımızda olan bitenin farkında bile olmuyoruz. Hayat Hipnozu kavramı bir metafor olarak sizlere değerli bir farkındalık imkânı verecektir.
Öncelikle bu bir farkındalık yazısıdır. Hipnoz çalışması veya hipnotize etme ile bir ilişkisi yoktur.
Hayat Hipnozu nedir?
Hayat Hipnozu etrafımızda olup bitenin farkında olma halini kaybettiğimiz zamanı ifade ediyor. Bir bakıma her şeyin farkında olduğumuz Mindfulness kavramının tersi gibi de algılanabilir.
Hayat Hipnozu kavramı kısa süre önce denk geldiğim bir sosyal medya paylaşımı üzerine şekillendi. Çünkü bir koç olarak asıl işim müşterimin farkındalığını arttırmaktır. Aynı zamanda da kendisini ve etrafında olan biteni keşfetmesi için ona eşlik etmektir. Ama hipnoza girmiş bir kişi nasıl kendinin ve etrafının tam anlamıyla farkında olsun?
Bir Sosyal Medya Paylaşımı
Sosyal medyada paylaşılan konu “Yol Hipnozu” başlıklı aşağıdaki yazıydı. Yazı uzun süreli araç kullanan bir kişinin yolda bakışını, farkındalığını, hatta kendisini kaybettiği üzerine yazılmıştı.
Sizler önce Yol Hipnozu konusunu okuyacaksınız. Hemen devamında bunu hayatlarımızla nasıl doğrudan ilişkili olduğu konusuna bağlayacağım.
Yol Hipnozu Nedir?
Yol hipnozu çoğu sürücünün bilmediği ve farkında olmadığı bir fiziksel durumdur. Yola çıktınız 2.5 saat sonra yol hipnozu başlar. Hipnoz olan sürücünün gözleri açıktır ancak gözün gördüğünü beyin kayıt etmez, analiz etmez. Yol kenarında duran araca veya önde giden TIR’a arkadan çarpma kazalarının bir numara sebebi Yol Hipnozu’dur.
Yol Hipnozu olan sürücü çarpma anına kadar son 15 dakika hiçbir şey hatırlamaz. Kaç km hızla gittiğinin, önündeki aracın hızını analiz edemez. Genellikle çarpışma 140 km ve daha üzeridir.
Yol Hipnozu’ndan korunmak için 2-2.5 saate 15-30 dakika durmak hava almak, kahve içmek gerekir. Yol hipnozu uzun yolda 4. saatte zirve yapar. Film tamamen kopmuş olur.
Yolda giderken belli yer ve araçlara dikkat edip bunları hatırlamaya çalışmak gerekir. Son 15 dakika hiçbir şey hatırlamıyorsanız kendinizi ve yolcularınızı ölüme götürüyorsunuz demektir.
Bu hipnoz gece daha çok olur ve yolcular da uyuyor ise durum çok vahim olur. Sürücü her 2-2.5 saatte bir durmalı ve dinlenmeli, zihni sürekli açık olmalıdır. Gözler açık fakat zihin kapalıysa ölürsünüz, yaralanırsınız veya maddi hasarlı bir kaza kaçınılmaz olur.
Hayatımızın ne kadar farkındayız?
Günlük yaşantılarımızı sürdürürken ister istemez bir kısır döngü içerisine giriyoruz. Sürekli aynı ya da benzer kavramlar içine sıkışıp kalıyoruz. Sıkışıp kaldığımız yerde de etrafımızda olup bitenlerin farkında olamayabiliyoruz.
Hayat hipnozu, tıpkı yol hipnozu gibi, bu kısır döngünün içene sıkıştığımız zaman ortaya çıkıyor. Teorik olarak hayatımızı “normal döngüsünde” son sürat sürdürüyoruz ama sanki oto pilot devreye girmişçesine olayları yaşıyoruz.
Eğer bu oto pilotta devam eden “normal döngü” sürecine bir ara verip duraklamazsak, kendimizi bulmamızı sağlayacak molayı vermezsek, yolda molada içilen çay ya da kahve gibi kendimize getirecek bir araç bulamazsak toparlanmamız ve sağlıklı şekilde yola devam etmemiz zor olur. Doğal olarak yol hipnozu halindeki bir araç sürücüsünün yaptığı kaza gibi hayatımızda da kaçınılmaz “kazalar” yaşayabiliriz.
Kazalardan kaçınmanın yolu kendinin farkında olmak, etrafında olup bitenin farkında olmak, gittiği yolu görmek, nereye gittiğini bilmek ve olası risklerden kaçınmak gibi birçok noktaya bağlıdır.
Nasıl farkındalık elde ederiz?
Çözümler tıpkı yol hipnozunda olduğu gibi arada kendi hayatına verilecek molalarda gerçekleşir. İnsanın kendi ve etrafı hakkında etkin bir farkındalık elde etmesi hayatının akışındaki kısır döngüye verdiği arada koçluk alarak tıkanıkları giderecek yolları keşfetmesi ile olur.
Koçluk, kişinin değerlerini keşfetmesini sağlayarak kendi hakkında farkındalık oluşturur. Hedefleri kendi hayatına uygun şekilde belirlemesi nereye gideceğini açık şekilde bilmesine imkân verir. Hedeflere nasıl ulaşacağını düzgün adımlar halinde belirlemesiyle gittiği yolu görmesini ve bu yolda kalmasını sağlar.
Elbette önce niyet ve taahhüt ihtiyacı vardır. Niyet kişinin bu işe gönlünü vermesi anlamına gelir. Gönlü olmayanın sonuç elde etmesi pek de mümkün değildir. Taahhüt ise kendini bu işe adadığını gösterir. Bir kişinin niyeti olsa bile kendini o işe adamamışsa sonuç alması çok uzun zaman alır. Veya çoğunlukla sonuca ulaşamaz veya çok yetersiz, tatminden uzak sonuçlar elde eder.
Ne yapmalıyım?
Hayatınızı kısır döngü içinde yaşayıp, hayat hipnozu durumuna geçip kazalara maruz kalmak istemiyorsanız mutlaka ihtiyacınız olan molaları vermelisiniz. Size değer katacak koçluk süreçleri ile kendinizi risklerden arındırmanın yollarına bakmalı ve gelişim için fırsatları da araştırmalısınız.
Ben bir profesyonel koç olarak, hayatına dokunabildiğim kişilerin farkındalıklarını artırmaya ve onlara değer katmaya çabalıyorum.
Eğer siz de hayatınızda bir farkındalık arayışındaysanız veya belki bu yazıyı okuduktan sonra buna yöneldiyseniz hemen beni arayın. Bakarsınız sizi olası bir kazadan kurtaracak bir farkındalık yaratma fırsatı doğar.
Farkında kalın, hayatta kalın, koçlukla kalın…
Köksal Gürkan
Profesyonel Koç, Eğitmen, PMP